PEKİN KIŞ OLİMPİYATLARI VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER

• Oldukça ihtilaflı bir gündemin yaşandığı bir süreçte gerçekleşmeye başlayan Kış olimpiyatları sadece sporsal açıdan değil hem siyaset hem ekonomi hem de Dünya’nın değişen düzeni üzerinden yorumlanmalıdır.

• Dünya’nın ortak geleceği gibi,tek dünya ve tek aile gibi küreselleşme yanlısı mesajların verildiği anlayışa rağmen Olimpiyat aslında Küreselleşme anlayışının aksine birçok ülkenin diplomatik boykot uyguladığı,jeopolitik meselelerin ve insan hakları ve değerlerin üzerinden okumaların yapıldığı bir süreç ile başladı.

• Çin tüm bu eleştirilere Uygur atlete yer verilmesiyle bir nebze olsun karşılık vermeye çalışsa da Tayvan’ın Çin Taipesi olarak adlandırılması,Xİ’nin olimpiyatlarda kendi kültünü oluşturmaya çalışması gibi hareketler Uluslararası gündemde Çin’in otoriter yapısına ve insan haklarına değer vermeyen yapısına karşı getirilen eleştirilerde bir değişiklik yaratmadı.

• Olimpiyat sebebiyle Çin’e giden Putin’in Xi ile görüşmesi,Ukrayna ve Tayvan konularında birbirlerine sundukları destek mesajları ve aslında birbirleri arasındaki pragmatist ilişkinin yavaş yavaş müttefiklik bağına doğru gelişmekte olduğu görüldü.Bu durum artık tam anlamıyla dünya üzerinde yeni kutupların oluşmakta olduğunu ve Dünya düzeninin bir değişim arifesinde olduğu şeklinde yorumlara sebep oldu.

• Ayrıca bu süreçte etkinliği boykot eden Amerika,İngiltere,Japonya gibi ülkelere rağmen Fransa’nın boykota net bir şekilde katılmayacağını söylemesi de jeopolitik gündem ve istekler üzerinden değerlendirilmelidir.

• Olimpiyat süreci özellikle Çin’in son yıllarda artan görkemli yükselişinin önemli bir etkinlikle tüm aktörlere sergilenme isteği üzerinden yorumlanmalıdır.Bu noktada Çin hem kendini barışçıl ve uyum içinde bir aktör olarak sunmak isterken bir yandan da kendisine saygı duyulmasını ve kendisinden korkulmasını, aynı zamanda en ufak eleştiriye karşı çıkan bir tavır içinde olduğu görülüyor.Bu durum Mao’nun da ifadesiyle’’Antagonistik bir çelişki’’ oluşturuyor.